Süper Lig’in 33. haftasında Galatasaray, kendi alanında ağırladığı Başakşehir’i 1-0 mağlup etti. Spor muharrirleri, kuvvetli çabayı kıymetlendirdi.
Spor müelliflerinin değerlendirmesi şu biçimde:
Ebru Kılıçoğlu: “Peş peşe puan kayıpları sonrası yaralı fakat koltuğunu korumakta kararlı olarak çıkıyor Galatasaray güçlü rakibi karşısına. Şampiyonluk yolundaki en değerli maçlardan biri mesken sahibi için. Her zamanki takımda tek “güncelleme” var. Sol kanadı emanet alan Kazımcan. Galatasaray maça süratli başlıyor. Birinci net konumları yakalayan ve oyunu rakibinin yarı alanına yıkan taraf olmayı başarıyor. Başakşehir’in taktik dizilişi (4-1-4-1) ofansif bir futbol vadediyor. Fakat bu teori alana yansımıyor. Başakşehir genel oyun karakterinden farklı olarak, oyunu kendi yarı alanında bile değil kendi ceza alanında karşılamayı tercih ediyor uzun mühlet. Kalabalık savunmanın ileri atmayı planladığı kontratak başlatacak konumlar ise hem Galatasaray defansına hem de konsantrasyonu biraz noksan olan Başakşehirli futbolculara takılıyor. Baskı Galatasaray’ın hanesine yazılsa da Sarı-Kırmızılılar gol yollarında çok da başarılı değil. Bol bol tehlikeli durum yaratıyorlar lakin hiçbiri ağlara kavuşmuyor. 45+8’de elle oynama sonucu verilen penaltı vuruşu hariç. Bunu Icardi kullanıyor ve topu ağlara yolluyor. Bu da maçın tek golü olarak üç değerli puanı getiriyor. Puan kayıplarından “yanmıştı” Sarı-Kırmızılı grup lakin bu galibiyet Ali Sami Yen’de şampiyonluk ateşinin yangınını hissettiriyor.” (Cumhuriyet)
“FENERBAHÇE’DEN AYIRAN ÖZELLİK”
Uğur Meleke: “Galatasaray’ın birinci devredeki bu derece güçlü istatistikler yakalamasının münasebeti, bence başkan olmalarının da ana sebebi: Ligin en iştahlı futbolunu oynuyorlar. Maçlara en yüksek viteste başlıyor ve rakiplerini atak sürekliliğiyle boğuyorlar. 39’da Galatasaray’ın kazandığı bir tacın çabuk kullanılması için Okan Buruk’un o denli bir gayreti vardı ki, inanılmazdı hakikaten. Hocasından oyuncusuna bir iştah abidesiydi birinci devrede Galatasaray. Galatasaray’la Fenerbahçe’yi ayıran bir diğer ayrıntı devreye girdi: Stat, Galatasaray’ın adeta 12’nci oyuncusu. Sarı kırmızılılar tek farklı önde olduklarında ve biraz sallandıklarında alanda dizleri titremiyor, harika bir tribün dayanağı buluyorlar artlarında.” (Hürriyet)
Osman Şenher: “Galatasaray şampiyon olmak istiyorsa her maçını kazanmak mecburiyetinde ve her maçı da derbilerin zorluk derecesinde olacak. Dün gece 47 bin taraftar kadrolarına dayanılmaz takviye verdiler. Evet, bu dayanakla Galatasaray grubunda koşmayan, uğraş etmeyen futbolcu yoktu. Rashica, Mertens, Oliveira ve Kerem uygun gayret etmelerine karşın kalitelerini alana koyamadılar. Bunun için de Galatasaray çok zorlandı. İcardi dünya çapında bir golcü… Adam çıldırıyor, ‘bana top atın’ diyor. Muslera’ya arkadaşlarına daima reaksiyon gösteriyor. “Geri pas yapmayın’ diyor. Ancak maalesef bu sorun ekip içinde bir türlü çözülemiyor. Ne vakit Okan hoca Zaniolo’yu oyuna aldı, ondan sonra İcardi’nin tesiri daha çok arttı. Alana bakıyorum, iki kadronun da futbolcuları gergin… Tribünler gergin… Hatta saha kenarında ısınan futbolcular bile neredeyse birbirlerine saldıracaklar. Bu türlü bir ortamda fazla gol atamasa da galip gelerek üç puan almak Galatasaray için büyük muvaffakiyet…” (Milliyet)
“O GERİLİMSİZ OLURSA HERKES RAHAT OLUR”
Nihat Kahveci: “Okan hoca biz şampiyon olacağız diyor lakin bunu söylerken gergin, bu da çok olağan. Derbiden evvel Başakşehir maçına gelmeden herkes ‘Şampiyon’ sözünün N’si eksik diyordu. Bu maça gelindiğinde o denli bir geldi ki bu gerilim olağan lakin gerilimsiz olursa futbolcular da gerilimsiz olur”
Necati Ateş: “Galatasaray kaldırabileceği bütün kupaları kaldırmış bir kadro. Yeterli oynamasa da kazanmasını bilen bir grup, bu üzere finalleri de uygun oynayan bir kadro Galatasaray. Şampiyonluk talihini oynanan oyundan değil alınan sonuçtan almak gerekiyor. Geçen sene Konferans Ligi’ni kazanan Oliveira ve Zaniolo da oynadı. Icardi, Dubois kim varsa Galatasaray’dan deneyim fışkırıyor. Daha evvel kupa kaldırmış oyuncuların olması, Galatasaray’ı şampiyonluk yolunda Fenerbahçe’den daha avantajlı yapıyor. Fenerbahçe ile Galatasaray ortasındaki en büyük fark şampiyonluk yaşamış oyuncular ortasındaki farktan geliyor”
“HAVAYA GİRMEMELERİ LAZIM”
Bünyamin Gezer: “Daha maçın 4. dakikasında hakem Halil Umut Meler, bir yerde tribünlerdeki tezahürattan ‘kulaklığı duyamıyorum’ işareti yaptı. Bu taraftar baskısı hem ekibini hem de rakibi etkileyen hüviyette bir hareket.”
Levent Tüzemen: “Başakşehir, 60 milyonun dayanağını öylesine yüklenmiş ki maç uzunluğu şampiyon olacak ekip havasında uğraş ettiler. G.Saray, kazanarak şampiyonluk için dev bir adım attı lakin ikinci yarı oynadığı oyun ile taraftarlarının nabzını tavan yaptırdı. Birinci yarıda rakibini alana hapseden, inanılmaz konumları final noktasında harcayan lakin haklı bir penaltı kazanan G.Saraylı oyuncuları birinci sefer bu kadar panik ve telaş yaparken gördüm. Emre Belözoğlu, Başakşehir’in defansının önüne otobüsü çekmiş, G.Saray’ı süratli hamlelerle avlamak istedi. Şampiyonluk yolunda en güçlü maç olarak Başakşehir’i görmüş olacak ki G.Saraylı oyuncular gereksiz bir skoru muhafaza telaşına girdiler. 5 puanlık fark büyük bir avantaj lakin daha 4 maç var! “Başakşehir’i yendik işler bitti” diyerek havaya girmemek lazım.” (Sabah)
Yorum Yok