CHP İzmir Milletvekili Kani Beko, Çalışma ve Toplumsal Güvenlik Bakanı Vedat Alım, “Asgari fiyata orta artırımla ilgili gündemimizde bir şey yok. En düşük emekli maaşının 7500 liraya tamamlanması sonrası bu sayıdan yüksek alanlar için de kademeli artış yok” kelamlarına reaksiyon gösterdi. İktidarı sert bir lisanla eleştiren Kani Beko, ”Gerçek açlık sonu 10 Bin lira, yoksulluk hududu 30 bin lira. Bu adaletsiz ve işçiyi perişan eden tek adam ve yancılarından oluşan ucube sistem kalkmadan çalışanın yüzü gülmeyecektir” diye konuştu.
“ASGARİ FİYAT İŞVERENLERİN KARI ÜZERİNDEN YAPILIYOR”
Asgari fiyat tartışmalarının personellerin temel ihtiyaçları üzerinden değil, işverenlerin kârları üzerinden yapıldığının altını çizen CHP’li Beko, 8 bin 506 lira olan minimum fiyatın açıklandığı periyotta; açlık sonundan yalnızca 750 lira fazla, yoksulluk sonunun ise çok altında olduğuna işaret etti. Beko, “Bu fiyat işçileri açlıkla karşı karşıya bırakmak manasına geliyor. Saray idaresi utanmadan açlık hududu düzeyinde ki bu fiyatı ‘refahlatıcı’ bir fiyat olarak açıklamıştı. Geçinebiliyorsa bu fiyatla siyasi iktidar ve işverenler kendileri geçinsinler. Erdoğan’ın ‘Sırtımızda yumurta küfesi var, herkesin her söylediğiyle adım atacak halimiz yok. Bakanımızla, patron sendikamızla oturur karar veririz’ kelamları emekçiyi ve işçi halkı yok saydığını açıkça ortaya koymaktadır. Bu ülkeyi asıl yaratanlar yok sayılamaz. Bu ülkenin sırtına kambur olmuş işverenlerle AKP iktidarının baş başa verip belirleyeceği taban fiyat sayısından da personellere en ufak bir hayır gelmez. En başta bu emekçi düşmanı tablo dağıtılmalıdır. İnşallah 15 Mayıs’ta bunları dağıtacağız” tabirlerini kullandı.
“EMEKÇİLER İNSANİ HAKLARDAN YOKSUN”
Halkın öncelikli muhtaçlığının insanca yaşayabileceği ve geçinebileceği şartların yaratılması olduğunu söyleyen Beko, halkın yüzde 80’ninin kira, doğalgaz, elektrik, su, mutfak, eğitim, sıhhat üzere zarurî masraflarını ödeyemediğini vurguladı. Beko, “Hep söylüyoruz barınma, beslenme, eğitim, sıhhat bunlar temel insan hakkı. Emekçiler bugün bu temel haklarından yoksun durumdalar. Evvel bu adaletsizliğin ortadan kalkması lazım. Masada personel tarafını temsil eden sendikanın belirlediği açlık sonu o periyot için, Kasım 2022’de 7 bin 786 lira, yoksulluk sonu 25 bin 364 liraydı. Açıklanan sayı açlık hududundan yalnızca 750 lira fazladır. Bir açlık fiyatıdır. Ortalama fiyat açlık sonu düzeylerinde, taban fiyatın altındadır. Besinden, faturalara, kiralara, işçilerin bütün yaşamsal masraflarında büyük bir artış var. Her şeyin fiyatı gün gün yükseliyor. Üstüne kış aylarıyla birlikte doğalgaz ve elektriğin daha fazla kullanılması da bu hesaba eklenince alınan artırımların hiçbir şeye yetmeyeceği ortada. Öte taraftan emekçi maaşlarını bir maliyet kalemi olarak gören işverenler kârları düşmesin diye maaşlardaki en ufak artışı fiyatlara yansıtıyor ve hayat pahalılığı da artarak devam ediyor. Daha birinci aylarda fiyatlara yapılan artırımdan eser kalmadı. Et, süt, zerzevat, ekmek hepsi zamlandı. İşçiler en temel besin kaynaklarına ulaşamıyor. Ülkenin her şeyini var eden emekçi ve çalışan işçilerdir. Beşerler kış günü elektriği, doğalgazı kullanmaya çekiniyor. Borç batağına batmış durumda. Bu eşitsizlik ve işverenlerin siyasi iktidarın ahlaksızlığı son bulacak. Bu ülkenin zenginliklerini var eden personeller, her şeyin en düzgününü hak ediyor. Millet ittifakının iktidarında her şeyi halktan ve işçilerden yana çevireceğiz. Sayın Genel Liderimiz Kemal Kılıçdaroğlu’nun dediği üzere ‘Size kelam; yeniden baharı getireceğiz’” diyerek kelamlarını noktaldı.
Yorum Yok