CHP, Kahramanmaraş merkezli sarsıntılardan etkilenen 11 vilayetteki üniversite binalarının incelenerek öğrencilerin karşılaştığı sıkıntıların araştırılması için daha evvel verdiği önergenin TBMM Genel Kurulu’nda bugün görüşülmesini önerdi.
Önerge üzerine kelam alan Sibel Özdemir, şunları söyledi:
“Bu idare sistemiyle birlikte epeyce derinleşen kurumsuzlaşma, liyakati ortadan kaldıran takımlaşma, kurumların içinin boşaltılması ve maalesef idaredeki vasatlaşma, son yaşadığımız sarsıntılarla de çok acı halde ortaya çıktı. Kurumların içinin boşaltıldığı ve niteliğin en çok düştüğü en büyük tahribat da eğitimde ve bilhassa yükseköğretimde ve üniversitelerde yaşanmaktadır. İşte, son yaşanan büyük sarsıntı sonrasında sarsıntı bölgesinde eğitime yönelik alınan karar süreçlerinde de bu kurumsuzlaşma tekrar karşımıza çıktı.
“YÖK’ÜN, TEKRAR VAZİFE İHMALİ YAPARAK, ÜNİVERSİTELERİN YETKİLİ KONSEYLERİNE DANIŞMAYARAK SÜRATLİCE BİR KARAR ALDIĞINI GÖRDÜK”
Depremlerin 11 vilayetimizdeki yükseköğretim kurumlarını, akademisyenleri, idari çalışanları, öğrencileri, ailelerini de direkt etkilediği ve birtakım kararların alınması muhtaçlığı doğduğunu da bilmekteyiz. Araştırma önergemde de belirttiğim üzere, Yükseköğretim Kurulu’nun datalarına nazaran yaklaşık 4 milyon üniversite öğrencisinin neredeyse 400 bini bu sarsıntı bölgesinde kayıtlı. Yaklaşık 17 bin akademisyen bulunmakta. Zelzele bölgesinin dışında ikametgâhı olan, öbür bölgelerde, üniversitelerde öğrenci olan da yaklaşık 300 bin öğrenci var. Bu sayılara baktığımızda, bilhassa üniversite öğrencilerinin eğitimlerine devam etmesi noktasında daha ayrıntılı, bilgiye dayalı bir çalışma yapılması gerekiyordu. Tedbirlerin alınması, sürdürülebilir ve nitelikten ödün vermeyen süratli bir eğitim öğretime başlanması gerekmekteydi. YÖK, sarsıntıların yaşandığı birinci gün, sarsıntıdan etkilenen vilayetlerde eğitime orta verdi ve kimse itiraz etmedi. Daha sonra nedense tüm vilayetlerde eğitime orta verdi ve üniversitelerin online eğitime geçmesi kararı alındı. YÖK’ün, yeniden vazife ihmali yaparak, üniversitelerin yetkili konseylerine danışmayarak süratlice bir karar aldığını gördük.
“YURT KAPASİTELERİNİN YÜZDE 81’İNİN BOŞ OLDUĞU BELİRTİLİYOR”
Siyasi iktidar, birebir pandemi devrinde olduğu üzere, birinci evvel eğitimi, üniversiteleri ve üniversite öğrencilerini feda etti. Üniversitenin yetkili konseylerinin alması gereken kararlar, tekrar şahsî, keyfi tercihlerle ve hatta televizyon programlarında açıklanıyor. Evet, zelzele bölgesinde belirli kararların alınması gerekiyor. Elbette birinci etapta barınma, beslenme gereksinimi vardı. Fakat süratlice uzaktan online eğitim kararı için, bu etkilenen sarsıntı bölgeleri başta olmak üzere, başka vilayetlere göç eden üniversite öğrencilerinin uzaktan eğitim için gerekli olan elektrik, internet, bilgisayar, tablet, cep telefonu üzere altyapı imkanlarının sağlanamadığı ortaya çıktı. Uzaktan eğitim kararı alınmasından sonra ise zelzele bölgelerindeki üniversite binalarının, dersliklerinin süratlice eğitime hazır hâle getirilmesi; öğrencilerin, akademisyenlerin gereksinimlerinin süratlice tespit edilmesi gerekmekteydi. Lakin neredeyse iki ay oldu, bu hazırlıklar hâlâ yapılamadığı üzere, üniversite öğrencilerinin eğitim hakkıyla ilgili kararlar, keyfi değerlendirmelerle verilmeye devam ediliyor. Tüm ülkede uzaktan eğitimin münasebeti olarak da bildiğiniz üzere yurtlara duyulan gereksinim açıklandı. Fakat artık, bir öbür taraftan da Bakanlığın açıklamasında, yurt kapasitelerinin yüzde 81’inin boş olduğu belirtiliyor. Artık, üniversiteler yüz yüze eğitime neden geçiş yapamıyor bu durumda? Siyasi iktidar, artık çok net bir karar vermelidir.
“ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİ İÇİN TAKVİMDE REVİZYON YAPILMALI”
Seçim devrindeyiz, seçim takvimi başladı ve seçmenler için adres değişikliğinin son günü de 2 Nisan. Seçimde oy kullanacak olan üniversite öğrencilerinin seçim günü ikamet adreslerinin netleşmesi noktasında, yüz yüze eğitim kararı noktasında süratlice bir karar verilmesi gerekiyor. Öğrenciler dertli; oy kullanamamak ve seçmen olamamak noktasında bir dert taşıyorlar. Evet, öncelikle natürel ki öğrencilerin eğitim hakkını, ancak daha sonra da oy kullanma haklarını gasp edecek keyfi, şahsî, seçime yönelik siyasi hesaplardan artık vazgeçilmesi gerekiyor. Ben bir akademisyen olarak tekrar uyarıyorum. Bir an önce, sarsıntı bölgesi başta üzere tüm ülkede yüz yüze eğitim kararı verilerek üniversite öğrencilerinin de ikametgahlarının belirlenmesi noktasında süratlice bir karar alınmalı ya da üniversite öğrencileri için takvimde revizyon yapılması ikazını tekrar yapmak istiyorum. Tüm bu nedenlerle sarsıntıdan etkilenen 11 vilayetteki üniversite binalarının, dersliklerinin, altyapı durumlarının incelenmesi; öğrencilerin bilhassa gereksinimlerin belirlenmesi, akademisyenlerin, bu bölgede misyon yapan eğitmenlerin, bilhassa de öğretmenlerin çok büyük bir talepleri var. En kısa müddette eğitim faaliyetlerinin sürdürülebilir bir noktaya ulaştırılması hedefiyle bir Meclis araştırması açılmasını ben, Genel Kurul’un ve ilgili partilerin takdirlerine sunuyorum.”
CHP’nin önerisi, AKP ve MHP milletvekillerinin oylarıyla reddedildi.
Yorum Yok