Sergi, Rego’nun hem ferdî hem de toplumsal çabayı odağına alan 1960’lı yıllara ilişkin erken devir işlerini, 1990’larda ürettiği tek figürlerden oluşan, güçlü anlatımlara sahip büyük uzunluk fotoğraflarını ve 2000 yılından sonra ürettiği katmanlı sahnelerden oluşan çalışmalarını sanatseverlerle buluşturuyor.
Alistair Hicks’in küratörlüğünde devam eden stant 30 Nisan’da ziyarete kapanacak.
‘HEP BİR KISSA ANLATMANIN PEŞİNDEYDİ’
Paula Rego’yu Türkiye’de birinci defa sergileme kanısının 2018-2019 yıllarında doğduğunu fakat global salgın nedeniyle ertelendiğini lisana getiren Pera Müzesi Periyodik Stantlar Yöneticisi Begüm Akkoyunlu Ersöz, “Rego’nun 2021’de Tate Britain müzesinde retrospektif nitelikli büyük bir standı yer aldı. Sonrasında Almanya’da, İspanya’da stantları açıldı. Geçen yıl Venedik Bienali’nde özel bir kısımda kapsamlı bir standı yer aldı. Münasebetiyle onu eşzamanlı olarak Türkiye’de sergilemekten, Türk sanatseverlerle buluşturmaktan ötürü memnunuz ve gururluyuz” formunda konuştu.
‘SAVUNMASIZ VE HAYATA AÇIK’
Sergi küratörü Alistair Hicks, Rego’nun siyaset, tarih ve şiddet üzere hassas hususlarda çarpıcı bir yoruma sahip olduğunu, bunun da sanatkarın savunmasız ve hayata açık tutumundan kaynaklandığını söyleyerek “Paula Rego, ömrü doğrusal bir yaklaşımla ele almak yerine, bu binlerce yıllık öyküyü, birbirini tamamlayan, çelişkili ‘Bizans hikâyeleri’ ile anlatmanın daha anlaşılır olacağına inanıyordu” tabirlerini kullandı.
‘YENİ BİR GERÇEKLİK YARATTI’
Tate Britain Müzesi Kıdemli Küratörü Elena Crippa da Rego’nun açıksözlü bir sanatçı olduğunu ve bilhassa bayanlara yönelik birçok taciz biçimini kınadığını belirterek sanat dünyasının ataerkil tabiatı hakkında açıklama yapmayı pek tercih etmediğini söyledi.
Crippa kelamlarını şöyle sürdürdü: “O vakitler ayrımcılığa karşı konuşmak, takdir etmekten çok küçümsemeye yol açacaktı. Paula, çoklukla sözcükler yerine, ustalaştığı lisanı kullanmayı tercih etti: Fotoğraf. ‘Boyanız, adaletsizlikle savaşmak için!’ dedi. Paula anlattığı hikayelerde, bayanların ekseriyetle oyun oynayarak ve kılık değiştirerek acıya katlanmanın ve acının üstesinden gelmenin bir yolunu bulduğu ve yılmaz özgürlük davetini söz ettiği yeni bir gerçeklik yarattı.”
Yorum Yok