Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ağır çalışma şartları, şiddet olayları, ekonomik kriz yüzünden yurt dışına gidenleri maksat alarak “Gidiyorlarsa gitsinler” dediği sıhhat çalışanlarına yönelik taarruzların sonu gelmiyor. Sıhhat işçileri, taarruzların sorumlusu olarak baskılar, gaye gösterme, sıhhatte şiddeti engellemeye yönelik atılmayan adımlarla AKP iktidarını gösterirken şiddetin adresi bu defa Bursa oldu.
Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Kolu öğretim üyesi Prof. Dr. Murat Biçer (52), 2 Mayıs’ta Nilüfer ilçesinde öğrencileriyle doğum gününü kutladıktan meskenine giderken atağa uğradı. Bir yıl evvel tedavi ettiği bir hastasının vefat etmesinin akabinde tehdit edilen Biçer, hasta yakınları tarafından silah çekilerek etkisiz hale getirildi. Biçer silah kabzası ile tekraren darp edildi.
Çevredekilerin ortaya girmesiyle, saldırganların elinden kurtulan Biçer, bir kafeye sığındı. Saldırganlar olay yerinden kaçarken, Uludağ Üniversitesi Hastanesi beyin cerrahisi kliniğine kaldırılan Biçer bir gün sonra taburcu edildi. Polis grupları, ağabey-kardeş olduğu öğrenilen hasta yakını iki kuşkulu K.S. (38) ile E.S. (40)’yi gözaltına aldı. Kardeşler sevk edildikleri adliyede çıkarıldıkları nöbetçi mahkemece isimli denetim kaidesiyle hür bırakıldı. Soruşturma başlatan Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı, şüphelilerin özgür bırakılmasına itiraz etti.
(Murat Biçer)
Yoğun bakımda hayatını kaybeden hastasının yakınları tarafından tehdit edildiğini belirten Biçer, “Sağlıkta şiddetin önlenmesi için yasalar uygulanması gerekiyor. Her gün bir sıhhat çalışanı bazen kelamlı bazen fizikî atağa uğruyor. Sıhhatte şiddet toplumun kanayan yarası. Toplumsal medyadan kınama paylaşımı yayınlamakla bu sorunu çözemeyiz” dedi.
Sağlıkta şiddetin önlenmesi için basına da sorumluluk düştüğünü belirten Biçer “Gazeteciler ‘Yürüyerek geldi cenazesi’ çıktı üzere sansasyonel başlıklar atmasın. Bu cinayete ortak olmaktır. Bir başlık atarken bunun nelere yol açabileceğini hesap etmek lazım” tabirlerini kullandı.
Yorum Yok