Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Kısmı Öğretim Üyesi ve Başhekim Yardımcısı, Türk Toraks Derneği Çukurova Şube Lideri Prof. Dr. Ezgi Özyılmaz, sarsıntının akabinde yıkım ve hafriyat kaynaklı oluşan ağır toz nedeniyle, astımlı hastalarda görülen atakların yüzde 20 oranında arttığını söyledi.
Astım
Kalitesiz uykunun kronik sıhhat sorunu astımı geliştirme riskine yönelik yeni araştırmalar yayımlandığını tabir eden Dr. Öğr. Üyesi Seha Akduman, “Shandong Üniversitesi’nde İngiltere bilgileri ile yeni yayınlanan bir çalışmada yarım milyon insan, on yıl boyunca izlenmiş ve uyku kalitesi bozuk olan insanlarda astım görülme sıklığının arttığı belirtilmiştir. Bu yeni bilgi eşliğinde astım görülme sıklığının azaltılması için uyku hastalıklarının teşhisinin erken konulması ve erken tedavi edilmesi önerilmektedir” tabirlerini kullandı.
Her yıl 400 binden fazla astıma bağlı vefatın gerçekleştiğine dikkati çeken Prof. Dr. Muhammed Emin Akkoyunlu, “Ülkemizde her 10 şahıstan birinde görülen astım genetik bir hastalık olması nedeniyle kalıcıdır. İlkbahar aslında göğüs hastalıklarının, astımın mevsimi olarak biliniyor. Kent yaşantısının getirdiği toz, parfüm ve deterjan üzere kimi unsurların ağır biçimde kullanılmasına bağlı olarak sıklığı daha da artan bir hastalıktır” dedi.
Astımın korkulacak bir hastalık değil, denetim edilecek bir hastalık olduğunu belirten Dr. Öğr. Üyesi Yeşim Demirel Barut, yaklaşan 2 Mayıs Dünya Astım Günü’yle ilgili, “Halkı bilinçlendirmek istiyoruz. Artık astımdan mevt diye bir şey kalmadı. Lütfen gelin, bu sorunu çok kolay biçimde halledelim. Astım ataklarını o kadar aza indirebiliyoruz ki bir insan hayatı boyunca tahminen 1, tahminen 2 kez atak geçirerek hayatını devam ettirebiliyor. Sağlıklı, keyifli, ataksız günlerimiz olsun istiyoruz” dedi.
Avustralya’daki Queensland Üniversitesi (UQ) tarafından yürütülen bir araştırma, astım hastası çocuklarda anksiyete bozukluğu riskinin “önemli ölçüde fazla” olduğu sonucuna ulaştı.
Son yıllarda çocukluk çağında astım, egzama ve besin alerjileri üzere kronik hastalıkların görülme sıklığı arttı. Bu artıştan çevresel etmenler, çağdaş hayat şekli ve beslenmedeki değişiklikler sorumlu tutuluyor. Hazır ve işlenmiş besinlerin yüksek oranda tüketimine dayanan Batı tipi beslenme modelinin çocuklarda astım sıklığını artırdığını belirten Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği Üyesi Doç. Dr. Betül Karaatmaca, buna rağmen Akdeniz tipi beslenmenin astımdan koruduğunu vurguladı.