39 yaşındaki sanatçı, daha evvel de 2012’de müsabakayı kazanmıştı. Loreen, bu yılki başarısıyla 1980’lerin ünlü ismi Johnny Logan’dan sonra mükafatı iki defa alan ikinci isim oldu.
Öte yandan bu durum, Loreen’in ve Logan’ın muvaffakiyetinin sırrına dair tartışmaların da fitilini ateşledi.
Independent Türkçe’de yer alan haberde kimi şahıslar müsabakanın aslında siyasi saiklere nazaran şekillendiğini düşündüğü aktarılıyor lakin bunun yanında birtakım uzmanlara nazaran aslıda Eurovision’ı kazanmanın bir formülü var. Birleşik Krallık’taki Winchester Üniversitesi Beşeri ve Toplumsal Bilimler Fakültesi’nin Dekan Yardımcısı Glenn Fosbraey de bu türlü düşünen uzmanlardan.
KAZANAN MÜZİKLERDE BELLİ BİR ÖRÜNTÜ VAR
Fosbraey, The Conversation’da kaleme aldığı bir yazıda, müsabakanın kazanan müziklerinin muhakkak bir örüntüyü takip ettiğine dikkat çekti.
“1940’ların sonlarında filozof Theodor Adorno, tanınan müziğin kalıplaşmış olduğunu öne sürdü. Her müziğin birebir uzunlukta, tıpkı yapıya sahip olduğunu ve birebir lirik hisleri tabir ettiğini savundu” diyen akademisyen, Frank Zappa üzere birkaç müzisyenin bu kuralı yerle bir etmesinin dışında Adorno’nun kelamlarının hala yanlışsız olduğunu belirtti:
Başarılı Eurovision müzikleri kelam konusu olduğunda bu kural katiyetle geçerli.
Eurovision müzikleri tıpkı uzunlukta ve benzeri temalarda
Fosbraey’e nazaran birinci olarak, müziklerin azamî mühletinin üç dakika olduğunu hatırlattı.
“Eurovision müzikleri nitekim birebir uzunlukta” diyen akademisyen, “Ancak müsabakada başarılı olan müzikler ortasında kayda kıymet tematik ve yapısal benzerlikler de var” diye ekledi.
Buna nazaran, kazanan son 20 müzikten 17’si İngilizce seslendirilmişti. Tekrar 17’si münasebetleri bahis ediniyordu ve 13’ünde aşk sözü geçiyordu.
18’inde en az bir direkt adres (“benden sana”) belirtiliyordu. Ayrıyeten 20 müziğin tümünde tekrarlanan nakaratlar vardı. Akademisyene nazaran bu son öge “pazarlık konusu edilemez”.
İzleyicinin müzikle çabucak bağ kurması gerekiyor
Fosbraey, “Finali canlı izleyenler müzikleri sırf bir kere dinleyebiliyor ve bu nedenle oylama sırasında şarkıyı hatırlamaları için onunla çabucak bağ kurmaları gerekiyor” diyor.
Psikolog Daniel Levitin’in kelamlarına referans veren akademisyen, “bir şarkıyı akılda kalıcı hale getirmenin ana ögelerinden ikisinin kafiye ve klişeler olduğunu” vurguluyor:
Eurovision’ı kazanmak için birinci şahıs ağzından müzik söyleyin. Müzik bir bağlantıyı husus alabilir, İngilizce söylenmeli. Bir sürü klişe kullanın ve nakaratı tekrarladığınızdan emin olun.
Yorum Yok