“Destan” fotoğraflarının özü bu! Her yer yangın ve işgal. Standın İzmir’de açılışının farklı ve kıymetli bir nedeni de; 15 Mayıs 1919 İzmir’in işgali. Akabinde 19 Mayıs 1919 Samsun. Olağan ki bu destanın sevince, coşkuya, umuda ve özgürlüğe dönüşü de İzmir.
GELECEK JENERASYONA HATIRLATMA
Ressam, muharrir, heykeltıraş, sanat tarihçisi Gürol Sözen’in “1919-23 Destan ve Onlar” standı İzmir’de bugün açılıyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin konut sahipliğinde Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde açılan stant, 18 Haziran’a kadar görülebilir.
Sanatçının, uzun yıllardır üzerinde çalıştığı Anadolu uygarlıkları ve coğrafyasının kültürel mirasından esinlenerek yazdığı kapsamlı kitaplar, Anadolu uygarlıkları hakkında yapmış olduğu araştırmalar, belgesellerin sanatkarda bıraktığı izler farklı bir çalışma ile izleyicinin karşısına çıkıyor.
Sözen; Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunu gerçekleştiren büyük destanı, bu büyük olguyu resimlemesini ve yorumlamasını, gelecek nesillere “hatırlatma” olarak tanımlıyor.
‘BİR VEFA BORCU!’
Sanatçı, bu projesini bir vefa borcu olarak tanımlıyor. Kurtuluş Savaşı’nı simgeleyen ve yankılar uyandıran seçme eserler, İzmir için özel olarak tasarlandı ve yorumlandı.
Sözen, “100. yıl bir dönüm ve merkezde bırakılan büyük miras. Bu coğrafyaların coğrafyasında gibisi olmayan bir destan. Bu tarihi coğrafyada yokluk, kuşku, tasa, ihanet ve umudun tükendiği yerdeki destan. Varlık nedenimizin başkaldırışı. Bu eserler ulusum ismine bir ‘vefa’ masrafı… Ben bu periyotta çizgi ve rengimle durmaksızın çiziyorum. Sanırım bu coğrafyada ve kendi konusunda gerek resmetme ve gerekse bu içerikte tek proje. Savaşın kanlı yanını değil; Anadolu’nun çoluğu çocuğu, yayası, atlısı, yaşlısı genci, bulutu, rüzgârı, kuşları, şiiri, destan ve detaydaki ağıdını çizmeye çalışıyor. Belgesel yapısını da koruyarak fotoğraf lisanının toplumsal yanı ve bileşenleriydi asıl konumu” diyor.
Yorum Yok