İstanbul Tabip Odası’nın eski yöneticileri hâkim karşısında: ‘Davanın asıl savcısı Erdoğan’

Duruşma öncesi Cumhuriyet TV‘ye konuşan İstanbul Tabip Odası üyeleri, yaşananları aktararak adalet sistemini kıymetlendirdi. Sanıklar ortasında bulunan dönemin İTO İdare Şurası Lideri Pınar Saip, “Kocaeli Üniversitesi Rektörü, barış imzacısı olan ‘bu suça ortak olmayacağız’ metnine imza atan 5 meslektaşımızı şikayet etmiş ve onların yıllarca ve hala mağdur olmalarına neden olmuştur. Bir meslektaş olarak bu etik bir davranış değildir. Hiçbir yargı kararı olmadan bir meslektaşımızın öbür bir meslektaşı tarafından suçlanarak mağdur edilmeleri ile ilgili yargılanıyoruz. O devir idare şurası olarak bunun incelenmesi için onur şurasına ilettik. Onur Heyeti da gerekli incelemelerini yaptı” açıklamasında bulundu.

“BERAAT EDECEĞİMİZE İNANIYORUM”

Süreç içerisinde Kocaeli Üniversitesi Rektörü Saadeetin’in Hülagü’nün geldiği pozisyonu lisana getiren Saip, “Hülagü sonra siyasi mesleğini bayağı yükseltti. Bütün barış imzacıları aklandı, şu anda hiçbiri hatalı bulunmadı, hepsi teker teker üniversitelerine geri dönüyorlar lakin Hülagi de cumhurbaşkanı başdanışmanı, şu anda da AKP milletvekili adayı olmuş durumda. Bu dava anlamsız bir dava, beraat edeceğimize inanıyorum” tabirlerini kullandı.

“DAVANIN SAVCISI ERDOĞAN’DIR”

İstanbul Tabip Odası 2018-2022 devri İdare Şurası Üyesi Dr. Osman Öztürk de bu mahkenin şimdiye kadar hiçbir örneği olmadığını belirterek kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Kocaeli Üniversitesi’nin rektörü Saadettin Hülagü, yetkimizi aştığımıza dair şikayette bulunmuş, bizim de şimdiye kadar rastlamadığımız bir davaydı. Burada kritik olan nokta, şikayetçinin kendisi. Kocaeli Üniversitesi’nin rektörü, Recep Tayyip Erdoğan’ın aile dostu, aslında üniversiteden ayrıldıktan sonra çabucak başdanışmanlığına geldi, oğlu 3 günde saraya misyona başladı, son çıkan habere nazaran de AKP Kocaeli milletvekili adayı lakin hala rektörlük konutunu boşaltmamış. Yani iktidarın takımı, onun yandaşı ve bu davanın da iktidarın yönlendirmesi ile açıldığını düşünüyoruz. Tayyip Erdoğan ‘Ergenekon’un savcısı benim’ demişti, bizim cumhurbaşkanımız her işi yapıyor sağolsun, buradaki asıl savcı da O’dur.”

“BU BİR HAK GASPIDIR”

İstanbul Tabip Odası Lideri Prof. Dr. Nergis Erdoğan ise İstanbul Tabip Odası’nın haklarını hatırlatarak şu sözleri kullandı:

“Geçtiğimiz 20 yıl mevcut iktidar periyodunda haksızlık, hukuksuzlukların arkası ardı kesilmiyor. Bu da bunlardan bir tanesi. Genel olarak meslek örgütlerine, özel olarak da Türk Tabipleri Birliği’ne ve İstanbul Tabip Odası’na dönük bir dava. Ben mahkemenin sonucudan bağımsız olarak ‘bu bir hak gaspıdır’ diyorum. Zira 1219 ile 6023 kanunlarıyla, Türk Tabipleri Birliği maddesinden, deontoloji tüzüğüne, hekimlik meslek etik kurallarına nazaran, tabip odalarının meslektaşlar ortası münasebeti korumak üzere bir misyonu vardır. Bir meslektaş, başka meslektaşın uğradığı haksız fiil karşısında onu korur ve kollar. Burada Saadettin Hülagü tarafından açıkça bu ihlal edilmiştir. Bu kabul edilebilir bir şey değildir. İstanbul Tabip Odası bu nedenle bu meslektaşımız hakkında soruşturma açmaya yetkilidir, buna hakkı vardır. Temel itirazımız bu hakkın gaspına dairdir. Bu nedenle bu mahkemenin sonucu ne olursa olsun, biz bu hakka lisan uzatılmasını, saldırılmasını istemiyoruz.” 

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hekimi Prof. Dr. Saadettin Hülagü, 2014’te Erdoğan’ın atamasıyla Kocaeli Üniversitesi’ne rektör olmuştu. Hülagü, ‘Bu suça ortak olmayacağız‘ bildirisine imza atan Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sıhhati Anabilim Dalı’nda misyonlu 5 tabibi akademiden ihraç etmişti. İhraç edilen akademisyenler de Hülagü’yü Türk Tabipleri Birliği’ne (TTB) şikayet etmişti. TTB soruşturma vazifesini İstanbul Tabip Odası’na vermişti. Hülagü hakkında İstanbul Tabip Odası ‘tıp etiğine karşıt davranmak, meslektaşlarını küçük düşürücü fiil içinde olmak ve etik ihlal yapmak’ suçlamasıyla disiplin soruşturması başlatmıştı. Hülagü’ye ceza verilmemiş, fakat tarafların itirazı nedeniyle disiplin soruşturması TTB Yüksek Onur Kurulu’na taşınmıştı.

‘Görevi berbata kullanmak’ suçlamasıyla 19 kişi hakkında iki yıla kadar mahpus istendiği davanın duruşması, savcı mütaalasını hazırlamadığı için 19 Ekim saat 10.00’a ertelendi.