Türkiye, 6 Şubat’ta tarihinin en büyük sarsıntı felaketini yaşadı. Kahramanmaraş merkezli 7.6 ve 7.7’lik iki zelzele 11 kenti yerle bir etti. 50 binden fazla canımızı kaybettik. Ancak ikinci yıkım depremzede çocukların kaybolmasıyla yaşandı. Felaketin üzerinden iki ay geçmesine rağmen aileler hâlâ kayıp çocuklarını arıyor.
Hatay’daki 5 yaşındaki E. de onlardan yalnızca biriydi. Zelzele sırasında hasar gören konutlarından ailesiyle birlikte çıktı. Yaralı çocuk, ailesi tarafından ambulansa bindirildi. Fakat ondan sonra bir daha haber alınamadı. Ailesi, evlatlarını Hatay, Ankara, Mersin, Adana, Zonguldak’taki hastanelerde 20 gün boyunca aradı. 25 Şubat’ta E.’den acı haber geldi. 5 yaşındaki çocuğun kimliksiz formda kimsesizler mezarlığına gömüldüğü ortaya çıktı. Bunun üzere birçok acı örnek daha var.
ÖLÜM HABERİNE RAZILAR
Afet-Çocuk Sivil Uyum Grubu üyeleri, “kayıp” ilanlarıyla aranmakta olan çocukların, isimsiz/kimliksiz halde kimsesizler mezarlıklarında bulunuşuna sıklıkla şahit olduklarını belirtti. Takım üyeleri şunları söyledi: “Ambulansa bindirildikten ya da hastaneye götürüldükten sonra çocuklarından haber alamayan aileler, her yere başvurarak ve farklı kentlerdeki hastaneleri arayarak, kilometrelerce yol kat ederek çocuklarından haber almaya çalıştılar. Bu arayış sonunda, ailelerin çocuklarının vefat haberini almaya razı olur hale gelişine yakından şahit olduk.”
Depremde hayatını kaybeden vatandaşların DNA, kan örneği, parmak izi ve fotoğraf çekimi sonrası dini vecibelere uygun defnedildiği açıklanmıştı.
“KİMLİKSİZ NASIL DEFNEDİLİR?”
Kayıpların kimsesizler mezarlığından çıkması üzerine Afet-Çocuk Sivil Uyum grubu üyeleri Adalet ve Sıhhat Bakanlığı’na şu soruları yöneltti:
- Ambulansa ailesi tarafından teslim edilen bir çocuk nasıl oldu da isimsiz/kimliksiz halde defnedildi?
- Hayatını kaybeden ve kimliği belirlenemeyen çocukların kimliklendirme süreçleri (parmak izi, DNA örneği, fotoğraflama vd.) neden her çocuk için prosedüre uygun ve standart halde yapılmadı?
- Kimliklendirme süreçlerinin standartlara uygun ve süratli halde tamamlanması için bölgede istekli çalışmak isteyen isimli tıp uzmanlarına neden müsaade verilmedi?
- Kimliksiz defnedilen çocuklar olduğu bilindiği halde, kent şehir çocuklarını arayan aileler DNA örneği vermeleri için neden yönlendirilmedi?
- Bakanlıklarınıza bağlı ilgili tüm kurumlar mümkün afet durumlarına karşı neden hazırlıksızdı?
Yorum Yok