Siyaset bilimciler, Adıyaman’da Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik nahoş hücumları ve seçime günler kala muhalefet parti binası ve araçlarının gaye alınmasını kıymetlendirdi.
(Cangül Örnek)
Doç. Dr. Cangül Örnek (Siyaset Bilimci): Adıyaman’da yapılan yansılar örgütlü provokasyon. AKP iktidarının zelzelede 3 gün uğramadığı, insanları vefata terk ettiği, halktan büyük reaksiyon topladığı ve şu anda kazanmak için her şeyi yaptığı bir kent burası. Ayrıyeten kendini devlet yerine koyarak Adıyaman’ı parselleyen tarikatların aktifliğini de unutmamak gerekir. Hasebiyle bu kent için özel hazırlık yapılmış üzere görünüyor. Sorumluluk açık olarak İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’dadır. Böylelikle bakanların milletvekili adayı olmalarına karşın istifa etmemelerinin ne kadar büyük sıkıntılar yaratabildiğini de görmüş olduk. Bana kalırsa muhalefet bu bahiste en başından itibaren zayıf bir reaksiyon gösterdi. Soylu’nun istifa etmesini daha yüksek sesle talep etmeliydiler. AKP iktidarı gerginliği tırmandırmaya yönelik teşebbüslerde bulunuyor. Birebir gün AKP seçim irtibat ofisine silahlı atak düzenlendi. İktidarın değişmesi durumunda Türkiye’nin istikrarı kaybedeceği, iç çatışmanın çıkacağı tarafında bir kanaat oluşturmaya çalışıyorlar. Bu seçim kolay bir A partisi gidecek B partisi gelecek seçimi değil. Devlet olmuş bir parti var. İktidarın bu süreçteki taktiklerinin birinin fizikî şiddet ve provokasyon olacağı net olarak ortaya çıktı. Bir yandan da dinin siyasi propaganda için alabildiğine sömürüldüğü bir momente girdik. Mescitler bu emelle faal olarak kullanılıyor.
(Seren Selvin Korkmaz)
Seren Selvin Korkmaz (İstanbul Politik Araştırmalar Enstitüsü Genel Direktörü): Seçim yaklaşırken iktidarın stratejisi 3 ayağa dayanıyor. Bu 3 ayak: Algıyı yönetmek, sadakat sağlamak ve şiddet lisanı kullanmak. Muhalefeti terörize etmeye çalışıp zelzele bölgesinde inşaatı yalnızca kendilerinin tamamlayabileceği biçiminde algı oluşturmaya çalışıyorlar. Sadakati ise kendisine sadık kalmayanları cezalandırıp, seçimlerin kaybedilmesi noktasında herkesin cezalandırılacağı, yardımlara erişilemeyeceği korkusu yayarak sağlamak istiyorlar. Şiddet lisanını ise bugüne kadar yaslandıkları kutuplaştırma siyaseti üzerinden kuruyorlar. Geçmiş yaraları açıp Kılıçdaroğlu’nun kimliği üzerinden süreç yürütüyorlar.”
Yorum Yok