Yükseköğretim Şurası (YÖK) Lideri Erol Özvar, iş akdi feshedilen akademisyen Doç. Dr. Çağdaş Cengiz’in dilekçelerine 5 ay sonra ‘acele’ ibaresiyle cevap verdi. Hukuksuz uygulamalarıyla sık sık gündeme gelen AKP eski milletvekili ve Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Rektörü Prof. Dr. Fatma Seniha Nükhet Hotar tarafından yıllarca eğitim vermesi engellenen ve akabinde da iş akdi feshedilen Doç. Dr. Cengiz’in hukuk uğraşı sürüyor.
“BASIN ARACILIĞIYLA HABERLEŞİYORUZ”
Cengiz’in yaklaşık beş ay evvel YÖK’e gönderdiği dilekçeye yasal müddet geçtikten sonra ve iş akdi feshedildikten sonra yanıt geldi. Özvar’a hitaben bir açık mektup kaleme aldığını lisana getiren akademisyen, “YÖK, konusu itibariyle hayli kıymetli dilekçelerime, bilgi edinme taleplerime, üstelik üst organ Bilgi Edinme ve Kıymetlendirme Konseyi’nin (BEDK) orta kararına karşın aylardır cevap vermemiş, hareketsiz kalmıştı. Bununla birlikte hakkımda kamuoyuna yansıyan haberler sonrası YÖK bir anda harekete geçerek eski başvurularıma dönüş yapmaya başladı. Görünen o ki, YÖK ile basın aracılığı ile daha verimli bir formda haberleşiyoruz. Haberleri daha bir süratle okuyor olmalılar ki, kamu çalışanı olduğum periyotta yazdığım dilekçelere işsiz kaldıktan sonra artık yeni yeni yanıtlar gelmeye başladı. Bunun üzerine ben de bir mektup kaleme aldım. 5 aydır dönülmeyen evraklara, süreç kamuoyuna yansıdıktan 5 gün sonra karşılık verilmesi hayatın olağan akışına karşıttır. Bu ortada asıl bilgi edinme ihtiyacı olan tarafın ben değil, YÖK olduğu anlaşılıyor. Bu vesileyle YÖK lideri, Hukuk Müşaviri ve Denetleme Konseyi’ne birtakım hususları hatırlatmak isterim” tabirlerini kullandı.
ÖZVAR’A AÇIK MEKTUP
Doç. Dr. Cengiz’in YÖK Lideri Prof. Dr. Erol Özvar’a yazdığı açık mektup şu biçimde:
“11-12 Kasım 2022 tarihli başvurularıma 29 Mart 2023’te vermiş olduğunuz cevabı 2 Nisan 2023’te teslim aldım. Öncelikle bilmenizi isterim, iş akdim ülke gereklerine, gerçeklerine ve hukuka karşıt olarak ‘rektörünüz’ Prof. Dr. Fatma Seniha Nükhet Hotar tarafından keyfi bir biçimde feshedildi. Yani başvurularıma karşılık vermekte biraz geç kaldınız. Anlaşılan, maruz kaldığım yargı kararıyla ispatlı hukuksuzluklar hakkında basında çıkan haberler nedeniyle kamuoyu vicdanı zedelendiği için yahut avukatlarım şüphelileri cezasız bırakan YÖK’ün şahsen bundan sorumlu olduğunu vurguladığı için Hukuk Müşavirliğinizce apar topar “ACELE” ibareli bir üst yazı çıkarttınız. Böylelikle Temmuz 2022’den bu yana peşinde olduğumuz adli/idari hususlarda, süreçlerini günü geldiğinde ayrıyeten inceleyeceğimiz üzere, nihayet bilgi edindik. Bu kadar ‘acele’ etmenize gerek yoktu. Yeniden de teşekkür ederim.
Başvurumla ilgili tarafıma 5 ay sonra yolladığınız yazı hakkında Bilgi Edinme ve Kıymetlendirme Şurası tarafından esasen bir orta karar alınmıştı. Bu nedenle husus hakkında benimle birlikte sanıyorum BEDK’ya da acilen bilgi vermeniz gerekmekte. Anlaşılan, bana ulaşan yazıdaki bilgileri onlara vermemişsiniz. Daha doğrusu müracaatım ile ilgili olarak ‘’bizde bu türlü bir müracaat yok’’ demişsiniz. Bu bilginin kaynağı sağlam, dikkate alın isterim. Siz bu bilgiyi devletin bilgi ve doküman temininden sorumlu en üst makamına vermediğiniz için onlar da bu konuda bir orta karar alıp bana gönderdiler. Dediğim üzere, dilerseniz ben size bu konuda ayrıntı bilgi verebilirim. Bununla birlikte şüpheliler hakkında Başkanlığınıza yollanan soruşturma açılması talepli müracaatın akıbeti nedir diye CİMER üzerinden yaptığımız bilgi edinme başvurusunu, gereği için, yeniden sistem üzerinden şahsen kuşkulu olan şahıslara, yani şahsen Prof. Dr. Fatma Seniha Nükhet Hotar’a yolladınız mı, yollamadınız mı?
Gönderdiğiniz yazıda, DEÜ’de görevlendirileceğim ünite hakkındaki bir başka müracaatın da hala inceleme sürecinde olduğunu belirtmişsiniz. Oldu ya, süreç lehime sonuçlanırsa ne ve nasıl yapacaksınız? Çünkü siz, lehime çıkan yargı kararlarındaki sorumluları ve Savcılığın hakkında süreç başlattığı şüphelileri içeren o müracaatları beklettiğiniz için şahsen birebir şüpheliler tarafından işten atıldım. Artık hakkımda nasıl ve hangi destekle görevlendirme kararı alacaksınız? İşsizken beni nereye görevlendireceksiniz, bakkala mı? Geç gelen adalet, adalet değildir diye boşuna dememişler.
Mademki buradan dilekçeler ile olduğundan daha süratli haberleşebiliyoruz, yeri gelmişken sürüncemede bıraktığınız ayrıca belgeler hakkında size hatırlatmada bulunayım. Dokuz Eylül Üniversitesi’nde, benim üzere mahkemelerde galip gelen, lakin hileli yollarla mağlup edilmeye çalışılan birçok bilim insanı var. Evvelki demeçlerimde yer verdim onlara. Hatta onlardan kimileri, ki bilim dünyasının tanınmış uzman hocaları idiler ve hak gayretleri sürerken niyetim o ki, uğradıkları eziyete koşut sıhhatlerini, derken ömürlerini yitirdiler. İşte bu yüzden medyadaki haberler üzerinden hareket etmek yerine medyaya mevzu olmadan evvel makamınıza gelen adli/idari evrakları bir okuyun derim. Benden ve onlardan gelen yazıları okumuş olsanız inanın medyada ben ve benim gibilerle ilgili çıkacak haberler bilim ve yükseköğretim alanında yüz güldüren cinsten olacaktır. Siz yeniden de o yazıları okuyun ve dileğim o ki, okumakla da kalmayın. Onlarca kişi tarafından yapılan müracaatlar sonucunda Cumhuriyet Savcılarından size sevk edilen şüphelilerin, adeta örgütlü bir yapı üzere neden daima birebir şahıslar olduğu üzerine baş yorun. Epey belgeye, yargı kararına ve delile karşın sürüncemede bırakılan ya da kapatılan evraklar ve sorumlular hakkındaki ihmali idari süreçlerin ceza hukukundaki karşılığı nedir, mevzuatı dikkatlice bir inceleyin derim.
Adalet beklentisine bir karşılık üretmeniz sorumluluğunuz ve ödevinizdir. Bunu fıkra üzere münasebetlerle, salt hakkını aramak için dava açtı diye yahut yargı sürecini kazandı diye diğer bilim işçilerinin de işine son verilmeden evvel yapmanızı öneririm.”
Yorum Yok